Türkiye’de perakende sektöründe istihdamın sürdürülebilirliği ve aile hayatının korunması üzerine yeni bir tartışma gündemde. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), hazırladığı 2025 İstihdam Raporu’nda çarpıcı bir öneri sundu: Marketlerin pazar günleri kapalı olması. Bu öneri yalnızca çalışanların sosyal hayatını düzenlemeyi değil, aynı zamanda küçük esnafın ayakta kalmasını ve sektörde uzun vadeli istihdamı da hedefliyor.
TPF İstihdam Raporunu Açıkladı
Türkiye Perakendeciler Federasyonu, perakende sektöründe istihdamın mevcut durumu ve çözüm önerilerini içeren 2025 İstihdam Raporunu yayımladı. Raporda; kadınların ve gençlerin sektördeki yeri, istihdamın bölgesel katkıları ve çalışanların karşılaştığı sorunlara değinildi.
Kadın ve Genç İstihdamına Katkı
Yerel perakende zincirlerinin Türkiye genelinde 100 binden fazla kişiye doğrudan istihdam sağladığı belirtilen raporda, özellikle küçük şehirlerde kadınların ve gençlerin sektörde önemli bir rol oynadığı vurgulandı.
Kadın çalışanların kalıcılığını artırmak için kreş desteği, vardiya planlaması ve güvenli ulaşım gibi sosyal desteklerin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Marketlerin Pazar Günü Kapanması Önerisi
Raporda öne çıkan en dikkat çekici öneri, marketlerin pazar günleri kapalı olması yönünde oldu. Bu adımın çalışanların aileleriyle aynı gün tatil yapmasına imkân tanıyacağı, sosyal hayat ve iş dengesi için kritik olduğu belirtildi.
“Aile Bağlarını Güçlendirecek”
TPF Başkanı Ömer Düzgün, pazar günü tatilinin hem aile hayatını hem de istihdamı olumlu etkileyeceğini söyledi. Düzgün, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün perakende sektöründe çalışan yüz binlerce kişi, ailesiyle aynı gün tatil yapamıyor. Bu durum aile bağlarını zayıflatıyor. Pazar günü marketlerin kapalı olması hem aile yapısını hem de sürdürülebilir istihdamı güçlendirecek.”
Küçük Esnaf İçin Destek Olacak
Düzgün ayrıca, bu uygulamanın küçük esnafa can suyu olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de pazar günü marketlerin kapalı olması mümkün. Öncelikle pilot bölgelerde uygulamaya başlanabilir. Bu adım hem yerel ekonomiyi hem aile yapımızı hem de istihdamı güçlendirecek.”
