Uzm. Dr. Mehmet Çevik, 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü dolayısıyla bilgilendirmelerde bulundu. Çevik, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası İntiharı Önleme Derneği’nin 2003 yılında bu günü farkındalık oluşturmak amacıyla ilan ettiğini hatırlattı.
Çevik, DSÖ verilerine göre her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin intihar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, “Bu, kabaca her 40 saniyede 1 ölüm demektir” ifadelerini kullandı.
Kaybedilen her hayat onlarca kişiyi etkiliyor
Her 25 intihar girişiminden 1’i ölümle sonuçlanıyor, ancak bundan çok daha fazla kişi ciddi intihar düşünceleri yaşayabiliyor. Uzm. Dr. Çevik, “Kaybedilen her hayat bir eş, çocuk, ebeveyn, arkadaş veya meslektaşı temsil ediyor. Her bir intihar yaklaşık 135 kişinin hayatında derin etki bırakıyor. Bu, tüm dünyada yılda 108 milyon kişinin intihar davranışı ile doğrudan etkilendiği anlamına geliyor” dedi.
Bu rakamlar, toplumda intihar farkındalığının önemini ortaya koyuyor.
İntiharı önlemek büyük ölçüde mümkün
Dr. Çevik, her bireyin çevresinde fark yaratabileceğini vurguladı: “Toplumun bir üyesi, ebeveyn, arkadaş veya komşu olarak intiharı önlemede kilit rol oynayabilirsiniz. Her gün yapabileceğiniz birçok basit müdahale vardır: İntihar konusundaki farkındalığı artırmak, uyarı işaretlerini öğrenmek ve çevrenizde sıkıntı yaşayan kişilere şefkat göstermek, fark yaratabilir.”
Ayrıca, çevredeki kişilerin intihar, intihar davranışı ve ruhsal sağlık konularındaki ön yargılarının fark edilmesini sağlamak da önem taşıyor.
İntihar düşüncesi olan kişilerle konuşmaktan çekinmeyin
Dr. Çevik, “Bir kişinin intihar düşüncesi olduğuna inanıyorsanız bunu konuşmaktan korkmayın. Kişiyi yargılamadan ve sevecen bir biçimde kendine zarar verme düşüncesi olup olmadığını sorun” dedi.
İntihar girişiminde bulunmuş kişiler genellikle ölmek istemediklerini, sadece müdahale edilmesini ve durdurulmayı beklediklerini belirtiyor. Çoğu, umutsuzluklarını paylaşacak, ‘iyi misin?’ diye soracak birilerini arıyor. Dr. Çevik, “Nazik bir söz söylemek ve yargılamadan dinlemek fark yaratır, bir hayat kurtarabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Toplumun bilinçlenmesi şart
10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü, sadece istatistikleri hatırlatmakla kalmıyor; toplumun her bireyini sorumluluk almaya çağırıyor. Ruhsal sorunlar yaşayan bir kişinin yanında olmak, yardım teklif etmek veya gerektiğinde profesyonel destek yönlendirmek, intihar riskini önemli ölçüde azaltıyor.
Dr. Çevik, açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Her birimiz, basit ama etkili adımlarla bir insanın hayatını kurtarabiliriz. İntiharı önlemek büyük ölçüde mümkündür; önemli olan farkında olmak ve müdahale etmeye cesaret etmektir.”
İntiharı önlemek büyük ölçüde mümkün
Dr. Çevik, her bireyin çevresinde fark yaratabileceğini vurguladı: “Toplumun bir üyesi, ebeveyn, arkadaş veya komşu olarak intiharı önlemede kilit rol oynayabilirsiniz. Her gün yapabileceğiniz birçok basit müdahale vardır: İntihar konusundaki farkındalığı artırmak, uyarı işaretlerini öğrenmek ve çevrenizde sıkıntı yaşayan kişilere şefkat göstermek, fark yaratabilir.”
Ayrıca, çevredeki kişilerin intihar, intihar davranışı ve ruhsal sağlık konularındaki ön yargılarının fark edilmesini sağlamak da önem taşıyor.
İntihar düşüncesi olan kişilerle konuşmaktan çekinmeyin
Dr. Çevik, “Bir kişinin intihar düşüncesi olduğuna inanıyorsanız bunu konuşmaktan korkmayın. Kişiyi yargılamadan ve sevecen bir biçimde kendine zarar verme düşüncesi olup olmadığını sorun” dedi.
İntihar girişiminde bulunmuş kişiler genellikle ölmek istemediklerini, sadece müdahale edilmesini ve durdurulmayı beklediklerini belirtiyor. Çoğu, umutsuzluklarını paylaşacak, ‘iyi misin?’ diye soracak birilerini arıyor. Dr. Çevik, “Nazik bir söz söylemek ve yargılamadan dinlemek fark yaratır, bir hayat kurtarabilirsiniz” ifadelerini kullandı.