Yaz aylarının gelmesi ile beraber tatil planları yapılmaya başlandı. Yaz tatillerinin belki de en çok beklenen anı güneşlenmek olurken yapılan araştırmalar korunmasız ve uzun süreli güneşlenmenin acı sonuçlarına dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalara göre uzun süre ve korunmasız bir şekilde güneşe maruz kalmak cilt kanseri, bağışıklık sisteminin baskılanması ve cilt hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını gösteriyor. Bu kadar da değil geniş bir kitleyle yapılan bir ankette güneşlenmek hakkında doğru bilinen çok fazla yanlışın olması da bu ciddi sorununu kökleştiriyor.

Doğru Güneşlenme İle ilgili Bilinen Yanlışlar
Orlando Health Kanser Enstitüsü tarafından yapılan bir ankette doğru güneşlenme hakkında bilinen yanlışlar gözler önüne serildi. Yapılan ankete 1.021 yetişkin katılımcının yaklaşık %32'si, güneşlenmenin "insanları daha iyi ve sağlıklı gösterdiğini" savundu. Ankete katılanların %17’si ise su içmenin güneş yanıklarını önlemeye yardımcı olduğunu ifade etti.
Yapılan ankete katkıda bulunan Onkoloji Cerrahı Rajesh Nair anket sonuçlarını güneş kremi ve bronzlaşmanın faydaları hakkında yanlış bilinen ve uygulamaların teşviki ile arttığını savunuyor. Peki güneşlenmek hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Bronzlaşmak Gerçekten Güneşe Karşı Koruma Sağlar Mı?
Birçok insan bronzlaşmayı gelecekteki güneş yanıklarını önlemek için uygun bir güneş yanığı stratejisi olarak görür. Bronzlaşma olarak adlandırılan cilt renginin koyulaşması güneşe karşı koruma sağlayan güvenilir bir yol değildir. Güneşlenerek veya solaryumun etkisi ile olsun fark etmez, bronzlaşmak her zaman UV radyasyonundan kaynaklanan bir cilt hasarının göstergesidir.

D Vitamini İçin Yoğun Güneşe Maruz Kalmak
D vitamini vücuttaki kalsiyum ve fosfor minerallerinin emilmesine ve işlenmesine yardımcı olan önemli bir vitamindir. Kalsiyum ve Fosfor ise kemiklerin daha sağlıklı büyümesini ve bakımını destekler. D vitamini vücuda iki şekilde alınabilir. Birincisi güneşten ikincisi de D vitamini bakımından zengin olan yiyecekler ve takviye gıdalar.
UVB olarak adlandırılan güneş ışığı bedenin D vitamini üretmesini ve vücutta tutmasını tetikler. Korumalı güneş kremleri, giysiler bedenin güneşten alacağı ışınlar ile kendi D vitamini üretmesini engellese de tüm UVB ışınlarının emilmesini engelleyemez, D vitamini eksikliği oluşturmaz. Bu sebeple korunmasız bir şekilde yoğun güneş ışığına maruz kalmak D vitamini için doğru yöntemlerden değildir.

Koyu Tenli Kişiler Güneşe Karşı Korunmalıdır
Evet, koyu tenli kişiler açık tenli kişilere göre güneşten gelen zararlı ışınlara karşı daha fazla doğal korumaya sahiptirler. Ancak, bu koyu tenli kişilerin güneşin zararlı ışınlarından tamamen korunduğu anlamına gelmez. Güneşten gelen ve cildi etkileyen iki tür UV radyasyonu vardır. Bunlar UVA ve UVB’dır.
UVA ışınları, kolajen ve elastin lifleri gibi cildin yapı taşlarını bozar. Güneşe maruz kalmak, zamanla kırışıklıkların yanı sıra cildin dolgunluk ve elastikiyet kaybına neden olur. UVB ışınları ise düzensiz pigment oluşumunu arttırarak ciltte koyu lekelere ve solgunluğa yol açar.

Uzmanlar Ne Diyor?
Dermatolog Dawn Davis, güneşten korunma yollarını kısaca şu maddeler ile özetlemeketedir;
- İç mekânlarda en az 15 SPF (Güneş Koruma Faktörü), dış mekânlarda ise en az 30 SPF kullanılması
- Doğrudan güneş ışığına maruz kalmamak
- Tercihen uzun kollu kıyafetler giymek
- Güneş kremlerinin 2 saatte bir yenilenmesi