Fizik derslerinde ezberlediğimiz o meşhur cümleyi hatırlarsınız:
Maddenin üç hali vardır; katı, sıvı ve gaz…
İyi de, sadece madde mi böyle?
Bence siyaset de aynı.
Yemin ediyorum, birebir!
*********
Bakın anlatayım, hak vereceksiniz.
**********
Bir kere, siyaset dediğimiz şeyin bir katı hali var.
Bu tip siyasette değişim meyişim hak getire…
“Ben buyum kardeşim” der, yerinden milim kıpırdamaz.
Değişen dünyaya, gelişen teknolojiye, her şeye karşı “Hayır!”
Tartışmaya, diyaloğa, dönüşüme kapalı bir duvar gibidir.
Ne söylersen söyle, yankı bile almazsın.
***********
Geldik sıvı siyasete…
Aman Allah’ım, bu en enteresan olanı!
Bunlar duruma göre şekil alır.
Bir gün sabah başka konuşurlar, akşam bambaşka.
Bugün “asla olmaz!” dediklerini, yarın “niye olmasın ya?” diye savunurlar.
Her kabın şeklini alan su gibi…
Aslında taktik şu:
Ayakta kal, yeter.
“İdeoloji, ilke falan mı?
Aman canım, ne gerek var şimdi o kadar kasmaya!”
**********
Ve geldik en tatlısına: Gaz siyaset.
Hani şu, rüzgâr nereye eserse oraya savrulan tayfa…
Bir bakmışsınız sabah başka bir akım, akşam başka bir akım…
Bir gün “halkın yanındayız” derler, ertesi gün halkı unutup başka manşetlere koşarlar.
Popülizm desen, tam gaz…
Omurga desen, hiç yok.
Tutarlılık mı?
Ahahah, ne güzel şaka!
********
Şaka maka, aslında memlekette her dönem bu üç tipten de bolca var.
Aynı sahnede farklı oyuncular… Ama roller tanıdık.
Ve bugün bu şekli alanları siz zaten tanıyorsunuz.
******
Bu kadar olanın içinde,
bir de olmayanlardan bahsetmek lazım:
Vicdan, akıl, adalet ve hafıza.
*********
Adı var ama izi yok bunların.
Sözde çoklar, özde kayıp.
*********
Belki artık şekil alan siyasetçiler değil,
şekil veren yurttaşlar konuşmalı.
**********
Çünkü bu döngüyü kıracak olan siyasetçiler değil, sensin.
Katıyı, sıvıyı, gazı gördün…
Artık tanıyorsun.
Bu oyunu değiştirecek olan, izlemeyen halktır.
********
Yoksa bir sabah kalkarsın,
Ne katı kalmış, ne gaz…
Sadece duman.
*******
Telif Hakkı © 2025 Ayperi Türkoğlu. Tüm hakları saklıdır.
