Çünkü aynı oyuna bir kez daha figüran olmayacağız…

Yine bir komisyon kuruluyor.
Yine güzel kelimeler:
Çözüm…
Barış…
Kardeşlik…
Güzel kelimeler bunlar.
Ama artık kimsenin yüreğine su serpemiyor.
Çünkü biz bu kelimelerle çok şey yaşadık.
Çok şey gördük.
Ve her defasında, güzel olan ne varsa elimizden kayıp gitti.
Soruyorlar şimdi:
Cumhuriyet Halk Partisi bu komisyona katılsın mı?
Benim yanıtım belli:
İyi bir şey yaparlarsa alkışlarız.
Ama biz katılmayalım.
Katılıp da susacaksak…
Oturup da hiçbir şeyi değiştiremeyeceksek…
Birilerinin seçim senaryosuna fon müziği olacaksak…
Hiç katılmayalım.
Çünkü biz bu ülkede masa kurulduğunu çok gördük.
O masalara çözüm dendi.
Barış dendi.
Umut dendi.
Sonra ne oldu?
Masa devrildi.
Sandalyeler dağıtıldı.
Konuşanlar susturuldu.
Umudunu bağlayanlar bir kez daha yalnız bırakıldı.
Bugün aynı sahnenin dekoru değişmiş olabilir…
Ama oyunun yazarı da, yönetmeni de değişmedi.
O yüzden biz katılmayalım.
Masada olmayalım.
Ama göz göze geldiğimiz her yurttaşa, doğruları söyleyelim.
Varsın “neden yoksunuz” desinler.
Biz de diyelim ki:
Çünkü güvenmediğimiz bir zeminde,
halkın umudunu bir kez daha ezdirmemek için yokuz.
Eğer bir gün gerçekten samimi bir masa kurulursa…
Hukukun, adaletin, eşitliğin konuşulduğu bir masa…
Herkesin gözünün önünde, açık açık…
Biz o masaya otururuz.
Halk için, gelecek için, barış için…
Ama şimdi değil.
Çünkü bu masa bize bir çözüm değil,
bir kez daha kandırılmışlık hissi veriyor.
Son sözüm şudur:
Kaybedeceksek, onurumuzla kaybedelim.
İlkemizle kaybedelim.
Ama kendimizden vazgeçerek asla kazanmayalım.
Katılmak bir tercihtir,
Ama güveni yeniden inşa etmek…
O, başka bir sorumluluktur.

✉️[email protected]
Telif Hakkı © 2025 Ayperi Türkoğlu. Tüm hakları saklıdır.