Samsun’un kırsal bölgelerinde yüzyıllardır kullanılan serenderler, Karadeniz kültürünün özgün ahşap mimari örnekleri olarak dikkat çekiyor. Tahıl ürünlerinin bozulmadan saklanması için yapılan bu yapılar, günümüzde sayıları azalmış olsa da köylerde hâlâ varlığını sürdürüyor. Serenderler, hem tarım kültürünün bir simgesi hem de korunması gereken bir kültürel miras olarak öne çıkıyor.
Köy yaşamının vazgeçilmez yapısı
Serenderler, Karadeniz’in nemli ikliminde mahsullerin korunması için geliştirilmiş özel yapılar. Ahşap direkler üzerine kurulan ve genellikle 2–3 metre yüksekliğinde inşa edilen bu küçük ambarlar, mısır, buğday ve fındık gibi ürünleri aylarca bozulmadan saklamaya imkân tanıyor. Direklerin üst kısmına yerleştirilen düz taş ya da özel tahtalar sayesinde fare ve diğer kemirgenlerin çıkması engelleniyor. Geçmişte her köyde birkaç serender bulunurdu. Köylüler, hasat zamanında ürünlerini buraya taşıyarak kış boyunca tüketilecek gıdayı güvence altına alırdı. Serender boşsa ev de boş sayılırdı. Bu nedenle serender, yalnızca tarım yapısı değil; köy yaşamının da sembollerinden biri olarak görülürdü.
Ahşap işçiliğinin zarif örnekleri
Serenderler, Karadeniz’in nemli ikliminde mahsullerin korunması için geliştirilmiş özel yapılar. Ahşap direkler üzerine kurulan ve genellikle 2–3 metre yüksekliğinde inşa edilen bu küçük ambarlar, mısır, buğday ve fındık gibi ürünleri aylarca bozulmadan saklamaya imkân tanıyor. Direklerin üst kısmına yerleştirilen düz taş ya da özel tahtalar sayesinde fare ve diğer kemirgenlerin çıkması engelleniyor. Geçmişte her köyde birkaç serender bulunurdu. Köylüler, hasat zamanında ürünlerini buraya taşıyarak kış boyunca tüketilecek gıdayı güvence altına alırdı. Serender boşsa ev de boş sayılırdı. Bu nedenle serender, yalnızca tarım yapısı değil; köy yaşamının da sembollerinden biri olarak görülürdü. Samsun’un birçok ilçesinde serender kültürü farklı şekillerde yaşatıldı. Vezirköprü’de serenderler kimi zaman köy meydanlarına konumlandırılır ve imece usulü toplanan ürünler burada saklanırdı. Çarşamba ve Terme’de mısır koçanları serenderlerde kurutulur, Ladik ve Havza’da ise buğday ve arpa depolanırdı. Bafra’da tütün üretiminin yaygın olduğu dönemlerde serenderler kısa süreli tütün balyası muhafazasında kullanıldı. Yaşlı köylüler, çocukluklarında serenderlerin gölgesinde oyun oynadıklarını, düğünlerde ve bayramlarda buradan alınan ürünlerle sofraların kurulduğunu anlatıyor. Alaçam’ın kırsal köylerinden 72 yaşındaki bir köylü, “Serender bizim için sadece depo değildi. Orada saklanan mısırla kış geçer, düğünlerde pişirilen yemekler oradan çıkar, çocuklar gölgesinde oynardı” sözleriyle geleneğin toplumsal yönünü dile getirdi. Serenderlerin yapımında kestane, meşe ve ladin gibi dayanıklı ağaçlar tercih edildi. Bölgedeki marangoz ustaları bu yapıları kuşaktan kuşağa aktarılan tekniklerle inşa etti. Basit görünse de serender yapmak ustalık isteyen bir işti. Bazı örneklerde oyma motifler, geometrik süslemeler ve yöresel desenler dikkat çeker. Bu detaylar, serenderlerin sadece işlevsel değil, aynı zamanda estetik değer taşıdığını da ortaya koyuyor.
Sayıları hızla azalıyor
Teknolojinin gelişmesi, betonarme depoların yaygınlaşması ve tarım alışkanlıklarının değişmesiyle serenderlerin sayısı hızla azaldı. Samsun’un kırsal köylerinde hâlâ ayakta duran örnekler bulunsa da birçoğu bakımsızlıktan yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bazı köylerde serenderlerin yerinde artık betonarme depolar yükseliyor. Bu kaybı önlemek için yerel yönetimler ve muhtarlıklar çeşitli girişimlerde bulunuyor. Vezirköprü’de bir köyde serender restore edilerek köy odasının önüne taşındı ve ziyaretçilere gösterilmeye başlandı. Alaçam’da ise köy meydanında sergilenmek üzere koruma altına alınan örnekler bulunuyor.
Turizme kazandırılabilir
Kültür ve doğa turizmine ilginin artması, serenderlere yeni bir değer kazandırıyor. Fotoğraf tutkunları için görsel bir zenginlik sunan bu yapılar, köy kültürünü tanıtmak açısından da önemli. Uzmanlar, Samsun’un turizm rotalarına serenderlerin dahil edilmesi gerektiğini vurguluyor. Kaplancık Kanyonu ya da Nebiyan Dağı gibi doğa alanlarına gelen turistler için köylerde serender gezileri düzenlenmesi, hem kültürel mirasın tanıtılmasına hem de köy halkının gelir elde etmesine katkı sağlayabilir. Turizm alanında çalışan araştırmacılar, “Serenderler doğru tanıtılırsa Samsun’un kırsal turizmine önemli katkı sağlayabilir. Hem otantik bir deneyim sunar hem de kültürel belleği korur” görüşünü dile getiriyor.