İskoçya Stirling Üniversitesi’nden sosyal psikoloji profesörü Craig Roberts, son yıllarda yapılan çalışmaların yiyeceklerin hem genel vücut kokusunu hem de çevremizdeki insanlar tarafından nasıl algılandığımızı belirgin şekilde etkilediğini gösterdiğini söylüyor. New York Eyalet Üniversitesi’nden sağlık bilimleri uzmanı Lina Begdache ise besinlerin kokuyu iki ana yolla değiştirdiğini belirtiyor: Bağırsak ve cilt yoluyla. Sindirim sırasında bakterilerin yiyecekleri parçalaması sonucu ortaya çıkan uçucu moleküller nefeste belirgin bir kokuya neden olurken, besinlerdeki kimyasalların terle atılması da vücut kokusunu değiştirebiliyor.
Kükürtlü besinler: Sarımsak çekiciliği artırabilir
Brokoli, lahana, Brüksel lahanası ve karnabahar gibi kükürt içeriği yüksek sebzeler ter kokusunu belirgin bir şekilde etkiliyor. Sarımsak ve soğan da metabolize edildiğinde yoğun kokulu bileşikler üretiyor. Buna rağmen yapılan bazı araştırmalar, bol sarımsak tüketen kişilerin ter kokusunun daha çekici bulunduğunu ortaya koyuyor. Çek Cumhuriyeti’ndeki Charles Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, bol sarımsak tüketen erkeklerin ter kokusu kadınlar tarafından “daha hoş, daha seksi ve daha sağlıklı” olarak değerlendirildi. Uzmanlara göre bunun nedeni sarımsağın antimikrobiyal ve antioksidan etkileri olabilir.
Meyve ve sebze tüketenler daha hoş kokuyor
Araştırmalar, meyve ve sebze tüketiminin arttıkça ter kokusunun daha “tatlı, çiçeksi ve hoş” bulunduğunu gösteriyor. Avustralya’da yapılan bir çalışmada, karotenoid açısından zengin gıdalar (havuz, domates, papaya, balkabağı) tüketen erkeklerin hem cilt tonunun daha sağlıklı hem de kokusunun daha çekici olduğu belirlendi.
Et tüketimi kokuyu olumsuz etkileyebiliyor
Et ve balık gibi hayvansal proteinler, sindirimde ortaya çıkan bileşikler nedeniyle daha yoğun ve ağır kokulara yol açabiliyor. 2006’da yapılan bir araştırmada, iki hafta etsiz beslenen erkeklerin ter kokusu, et tüketenlere kıyasla daha hoş bulundu. Balık tüketiminden sonra ortaya çıkan “balık kokusu sendromu” ise oldukça nadir bir durum olmakla birlikte trimetilamin adlı bileşiğin vücutta parçalanamamasıyla oluşuyor.
Alkol ve kafein kokuyu ağırlaştırabiliyor
Alkol, karaciğerde parçalanırken ortaya çıkan asetaldehit nedeniyle keskin, bayat alkol kokusuna benzer bir nefes oluşturuyor. Ayrıca vücudu susuz bırakarak tükürük üretimini azaltması, ağız kokusunu daha belirgin hale getiriyor. Kahve ve çaydaki kafein ise ter bezlerini uyararak daha yoğun bir koku oluşmasına yol açabiliyor. Ancak kafeinin kokunun niteliğini nasıl değiştirdiği henüz tam olarak bilinmiyor.
Koku çekiciliği etkiliyor ancak formül sabit değil
Uzmanlara göre koku, sosyal ilişkiler ve çekicilik üzerinde önemli bir rol oynasa da bunun net bir formülü yok. Oruç, diyet türleri, tüketilen besinlerin miktarı gibi pek çok değişken kokuyu farklı şekillerde etkileyebiliyor. Bilim insanları, yiyeceklerdeki yüzlerce aromatik bileşiğin vücut kokusunu etkileme biçimlerinin henüz tam olarak anlaşılmadığını belirtiyor ancak elimizdeki veriler bir konuda net: Beslenme tarzı, vücut kokusu ve çekicilik algısı üzerinde düşündüğümüzden daha büyük bir etkiye sahip.






