Selçuklu ticaret ağının kalbindeki Tokat

13.yüzyıl Anadolu’su, Selçuklu Devleti’nin hem siyasi hem de ekonomik açıdan en güçlü dönemlerinden birini yaşıyordu. Özellikle Sultan II. Alaeddin Keykubad döneminde (1220–1237), Anadolu ticaret yolları yeniden canlandırılmış; kervansaraylar, hanlar ve köprüler inşa edilerek doğu-batı ticaretinin güvenliği sağlanmıştı. Tokat, bu dönemde İpek Yolu’nun Anadolu kolu üzerinde yer alıyordu. Karadeniz limanlarıyla (özellikle Samsun) İç Anadolu arasında mal taşımacılığı yapan tüccarlar için vazgeçilmez bir geçiş noktasıydı. Bu stratejik konum, şehrin çevresinde çok sayıda han ve kervansarayın inşa edilmesine neden oldu. İşte Mahperi Hatun Kervansarayı da bu ağın en zarif halkalarından biridir.

Mahperi Hatun kimdi?

Mahperi Hatun, asıl adıyla Huand Hatun, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Alaeddin Keykubad’ın eşi ve Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesidir. Kaynaklara göre aslen Hristiyan kökenlidir; Selçuklu sarayına girdikten sonra Müslüman olmuş, “Mahperi” adını almıştır.

Sultan’ın ölümünden sonra oğlu tahta geçince, Mahperi Hatun bir süre naibe (devlet işlerinde vekil) olarak görev yapmıştır. Bu dönemde Kayseri’deki Hunat Hatun Külliyesi, Sivas yakınlarındaki Han Kervansarayı, ve Tokat’ın Pazar ilçesindeki Mahperi Hatun Kervansarayı gibi eserlerin inşasına öncülük etmiştir. Bu nedenle Anadolu’da “vakıf kuran ilk kadın sultan” unvanıyla da anılır.

Tokat’ın Pazar ilçesinde, tarihi Tokat–Sivas yolu üzerinde bulunan Mahperi Hatun Kervansarayı, 1238-1246 yılları arasında inşa edilmiştir. İnşa kitabesi günümüze tam olarak ulaşmasa da, dönemin kaynakları ve benzer taş işçiliği detayları yapının bu tarihler arasında tamamlandığını göstermektedir. Kervansaray, Kayseri–Amasya–Samsun hattı üzerinde stratejik bir noktada yer alır. Bu konum sayesinde hem Karadeniz’e giden malların depolandığı bir durak olmuş hem de doğudan gelen tüccarların güvenli konaklama alanı işlevi görmüştür.

Kervansaray kesme taşla inşa edilmiştir ve dikdörtgen planlı bir yapıdır. Geniş bir taç kapı, iç avlu, yazlık ve kışlık mekânlardan oluşur. Kapı üzerindeki taş oymalar, tipik Selçuklu üslubundaki geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiştir. Taç kapının üst kısmında bulunan çift başlı kartal figürü, Selçuklu’nun gücünü ve egemenliğini simgeler. Yan sütunlardaki aslan kabartmaları ise kervansarayın koruyucu anlamını taşır. Avlunun ortasında yer alan küçük mescit, kervan halkının ibadet ihtiyacını karşılamak için yapılmıştır.

Moğol istilası sonrasında Anadolu’daki ticaret yolları kısmen değişse de Mahperi Hatun Kervansarayı uzun yıllar işlevini korumuştur. Osmanlı döneminde de Tokat–Sivas hattı üzerinde yolcuların uğrak noktası olmaya devam etmiştir.

Zamanla ticaret yolları değişip yeni güzergâhlar açılınca yapı kaderine terk edilmiştir. 20. yüzyılın başlarında harap bir hâlde bulunan kervansaray, 1990’lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek yeniden ayağa kaldırılmıştır. Bugün hem açık hava müzesi niteliği taşır hem de Tokat kültür rotalarının vazgeçilmez bir durağıdır.

Mahperi Hatun Kervansarayı, sadece mimari bir eser değil, aynı zamanda Anadolu’daki kadın varlığının bir simgesidir. Selçuklu döneminde kadınların sosyal ve ekonomik yaşama katkısı büyüktü; Mahperi Hatun, bu etkinliğin en güçlü örneklerinden biridir.

Onun inşa ettirdiği yapılar, Anadolu mimarisinde zarafetin ve estetiğin kadın eliyle taşlara işlendiği eserler olarak tanımlanır.

Günümüzde kervansaray, Tokat’ın Pazar ilçesinde ziyaretçilere açıktır. Yaz aylarında düzenlenen kültür turları kapsamında tarih severler, taş kemerler ve kervan odaları arasında Selçuklu’nun ruhunu hissedebilmektedir. Yapı, Tokat il turizminin en önemli tarihî duraklarından biri olarak UNESCO aday listesi kapsamına alınması için de yerel yönetimlerce önerilmiştir.