Temmuz ortasını geçtik ama termometreler hâlâ zirveyi zorluyor. Samsun’da neredeyse her gün 35 derecenin üzerinde seyreden hava sıcaklığı, sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da hepimizi bunaltıyor. Sokakta yürümek, güneşin altına adım atmak cesaret ister hale geldi. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik rahatsızlığı olanlar için bu sıcaklar hayati risk taşıyor.
Karadeniz’de Akdeniz Gibi Yaz
Eskiden Karadeniz’in havası serin bilinir, Samsun’un nemi olsa da aşırı sıcaklar nadir görülürdü. Ancak artık tablo değişiyor. Küresel iklim krizinin etkileri her geçen yıl daha da belirginleşiyor. Yaz aylarında yaşadığımız bu bunaltıcı sıcaklıklar, sadece tatil bölgelerinde değil, Karadeniz sahillerinde de Akdeniz havası estiriyor.
Sahil boyu serin bir esinti arayanlarla dolup taşarken, şehir merkezinde klima olmayan evlerde hayat durma noktasına gelmiş durumda. Özellikle Salıpazarı, Havza, Vezirköprü gibi iç kesimlerde sıcaklık daha da hissediliyor.
Sıcak Hava Ekonomiyi de Vuruyor
Sıcaklık sadece sağlık değil, ekonomi açısından da zorluklar yaratıyor. Tarım ve hayvancılıkta verim düşüyor, iş gücü azalıyor. Tarlada çalışan çiftçiler için bu sıcak hava adeta bir ceza. Gündüz vakti iş yapmak neredeyse imkânsız hale geldi.
Esnaf da bu durumdan nasibini alıyor. İnsanlar dışarı çıkmak istemediği için sokaklar boş, dükkanlar sakin. İklim koşulları artık alışveriş alışkanlıklarımızı bile belirler hale geldi.