Ayperi Türkoğlu'nun kaleminden: Kurban olmayalım diye...

Kredi kartıyla kurban kesiyoruz.
Borçla sevap, taksitle cennet…
Artık ibadet bile faize bulaştı.
Poşet poşet et dağıtıyoruz ama komşunun hâlini bilmiyoruz.
Kapı komşumuz aç, ama Somali’ye yardım TIR’ı yolda.
Modern çağın sadakası: PR çalışması.
Kesiyoruz…
Kimi danayı, kimi ilişkiyi, kimi de vicdanını.
Kurban Bayramı yaklaşınca sokaklar kurbanlık afişleriyle doluyor:
“Koç gibi fiyatlar!”
“Bu fiyata deve bulamazsın!”
Bir de WhatsApp’tan sipariş alıyorlar.
Sevap artık online, teslimat kapıya.
“Allah kabul etsin” cümlesi, otomatik mesaj gibi…
Kimse sormuyor:
Ne kabul olsun? Neden kestik? Kimin için?
Çünkü artık kurban, dini vecibe değil, sosyal medya içeriği.
Bir el cepte story çekerken, öteki el sözde Allah’a açılmış.
Etiket: #PaylaştıkçaÇoğalır
Ama paylaşım: sadece dijital.
Eskiden bayram sabahı komşular kapı kapı dolaşırdı.
Şimdi kapı çalınca ilk tepki:
“Kargo mu geldi?”
Eskiden çocuklar bayram harçlığıyla şeker alırdı.
Şimdi QR kod okutuyorlar; bankaya selam, şekerciye veda.
Eskiden kurban bayramdı.
Şimdi…
Her gün birileri kurban.
Adalet, kurban.
Ekmek, kurban.
Vicdan, kurban.
Hatta bazen… insan.
Ama biz hâlâ “kurban bizden, sevap Allah’tan” diyerek devam ediyoruz.
Üstünü düşünmeye gerek duymuyoruz.
Zaten düşünmek…
Bu çağda en pahalı ibadet.
O yüzden sevgili okur…
Bu bayram; danaya değil, egomuza bıçak vuralım.
Nefsimizi keselim, hırsımızı kurban edelim.
Eti değil, kalbi paylaşalım.
Sofrayı genişletelim, gülümsemeyi yayalım.
Ve lütfen…
Gerçekten lütfen…
Kurban olmayalım artık.
Bayramınız kutlu,
Vicdanınız sağlam,
Sofranız bereketli olsun.

Telif Hakkı © 2025 Ayperi Türkoğlu
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz veya alıntılanamaz.