Yücel Çolak'ın kaleminden: Special One! J. Mourinho!
Dünyanın sayılı ilk 5 teknik direktöründen biri.
Dünyada neredeyse almadığı kupa kalmamış.
Uzun zamandır Türkiye'ye gelmeden önce blog yazılarından kitaplarına hepsini okudum, hepsini takip ettim. Giyimi tarzı, davranışları hepsini aşağı yukarı ezberlemiştim. Bir gün Jose'nin yolunun Türkiye'ye İstanbul'a düşeceğini hayal etmek bile zordu.
Bu hayal Ali Koç başkan sayesinde gerçeğe dönüştü. 2 yıl üst üste şampiyonluk kazanmış Galatasaray artık mental yorgunluğuna yakalanmıştır deyip sezon başı bu büyük transferin Fenerbahçe'yi şampiyonluğa ulaştırmada 1 numaralı isim olacağını söyledik.
Futbolda başarı için bir teknik direktörün en büyük katkısı Mourinho'yu sayarsak %30. Duru, %50 futbolcular geri kalan %20'yi sizler doldurun artık.
Biz Mourinho'yu 4-2-3-1 sisteminin yaratıcısı olarak biliriz futbolseverler olarak. Bir de Jose'nin en büyük özelliği tüm takımlarına otobüsü çektirmesi ve müthiş bir savunma yaptırması ile biliriz kendisini.
Hikaye buraya kadar orijinaliyle tam uyuyor. Asıl hikaye İstanbul'da Samandıra tesislerinde başlıyor.
Jose oyun sistemini değiştirip üçlüye döndü. 3-4-2-1 Fenerbahçe'de çok tercih ettiği oyun şekli oldu. İnanılmaz derecede Türk futbolunu biz futbol severleri birçok maçta sinirlerimizi bozup zaman zaman da bizlerle alay ettiği durumlar yaşadık.
İşin çok ilginç tarafı Fenerbahçe seyircisi oynanan haftalar boyunca takımının ilk 11'ini tahmin etmekte hiçbir zaman da bu kadar zorlanmamıştı. Ve çok enteresan şekilde şimdi milli takımın değişmez oyuncusu Oğuz'u görmek için haftalarca bekledi ve Oğuz'un oynamaya başlamasıyla birlikte bütün seyirciler "Biz görüyoruz sen nasıl görmüyorsun?" diye Jose'ye sordular. O ise teknik taktik bilgileri biz Türk futbol severlere öğreteceğine yine her maçtan sonra yapıya ve futbol dışındaki başka konulara değindi.
Zaman zaman maçlarda laptopunu alıp 4. hakeme bile pozisyonları gösterdiğini İngiltere'de İtalya'da yaptıklarının daha fazlasını gördük.
Okan Buruk'ın burnunu sıkması, gazeteciler tarafından sorulan sorulara verdiği çok anlamsız ve dalga geçer sözlerle "takımı yazı tura atarak belirliyorum" demesi Fenerbahçeliler tarafından bile büyük eleştiri aldı.
Jose'nin pişmanlıkları da vardı. Cenk Tosun'a çok az yer verdiğini, bunda da haksızlık ettiğini söylüyordu. En son büyük bombası Fenerbahçe'nin tarihinde düşen bir takımdan 4 gol yediği ve düşen takıma mağlup olma becerisine sahip teknik direktörü oldu.
Ne Avrupa kupasında ne Türkiye kupasında ne de Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşamadı.
Ama biz Jose'nin özlü sözlerini çok hatırlarız!
"2.'yi kimse hatırlamaz!" derdi üstat.
Artık Fenerbahçe taraftarı da onun kalmasını istemiyordu. Ama bütün kulüplerde olduğu gibi Fenerbahçe ile de yaptığı kontrat çok sağlam ve ekonomik anlamda tatmin ediciydi.
Gitse bir dert, kalsa bir dertti Mourinho!
Ben ise büyük hayal kırıklığıyla bir benzetme ile yazımı sonlandırmak istiyorum!
Çok güzel bir kadın gördüğünüzde ona bakarsınız saçlarına, gözlerine, bedenine!
Çok güzel bulursunuz onunla konuşmak, tanışmak istersiniz.
Tanıştığınızda da görüntü ile konuşanın çok farklı olduğunu gördüğünüzde bütün hayranlığınız biter.
İşte keşke Mourinho Türkiye'ye Fenerbahçe'ye gelmeseydi de bizlerin ona olan sevgisi, hayranlığı bitmeseydi...
Milli Futbolcu Yücel Çolak
