Karadeniz’in gür sesi Samsun’a hep aynı şeyi söyler: Güçlü ol, dik dur, kendine yakışanı yap. Bu şehir, sahadaki mücadeleyi de toplumsal vicdanını da aynı kararlılıkla taşır. Ama geçtiğimiz haftalarda Beşiktaş–Samsunspor maçından sonra yaşananlar, bu güçlü kimliğin üzerine kısa bir gölge düşürdü.
Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım’ın kızı, YILDIRIM Grubu Kurumsal Pazarlama Grup Başkanı ve Garip & Zeycan YILDIRIM Vakfı Direktörü Zeycan Rochelle YILDIRIM, tribünlerde yükselen küfürlü tezahüratlara sosyal medya üzerinden açık bir tepki verdi.
Bir kadın olarak, bir kız evladı olarak, binlerce kişinin aynı anda babasına hakaret ettiğini duymanın yarattığı kırgınlığı saklamadı.
Bu sözler, yıllardır “futbolun doğası” diye normalleştirilen şiddetin aslında ne kadar incitici olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Duygunun arkasına saklanan saygısızlığın, kimseyi masum kılmadığını hatırlattı.
Ama hikâye burada bitmedi. Çünkü Samsun bugün yalnızca tribün kültürünü tartışmıyor; aynı zamanda kadın emeğini şehrin merkezine taşıyan güçlü bir toplumsal adım atıyor.
Kadın emeği artık kenarda değil; sahnenin tam ortasında
14–17 Aralık’ta SBB Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon’da düzenlenecek“Samsunspor ile Samsunlu Kadınlar El Ele – 2024’e Merhaba Alışveriş ve Dayanışma Şenliği”, kadın üretimini gölgelerden çıkarıp kentin vitrinine yerleştiriyor.
200’den fazla kadının katılması planlanan bu büyük buluşma, yıllarca “el emeği göz nuru” diye romantikleştirilerek küçültülen kadın emeğinin aslında şehrin gerçek üretim gücü olduğunu hatırlatan bir manifesto niteliğinde.
Kadınlar sadece üretmiyor; ekonominin, dayanışmanın ve dönüşümün öznesi oluyor.
Bu kez bir yan köşede değil; şehrin en görünür noktasında yer alıyorlar.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı alan ve lojistik destek, kadınlara yalnızca bir yer değil, bir imkân yaratıyor.
Sivil toplum kuruluşlarının organize gücü ise bu imkânı bir şenlikten çok daha fazlasına, bir dayanışma ekosistemine dönüştürüyor.
Her alışveriş bir kadının yarınına dokunur
Bu şenlik bir alışveriş etkinliği değil; kadınların hayatlarını yeniden yazdığı bir alan.
Her tezgâh bir hikâye, her hikâye bir emek, her alışveriş bir kadının yarınını kurmaya destek.
Bir kadının eğitimine…
Bir girişimcinin yatırımına…
Bir annenin çocuğuna sunduğu imkânlara…
Tribünlerde saygının sınırlarını tartışırken, şehir meydanlarında kadın emeğinin yükseliyor olması; işte Samsun’un gerçek kimliği burada tezahür ediyor.

Hem cesur hem üretken, hem duyarlı hem akıllı, hem geleneğine bağlı hem geleceğini kurmaya kararlı bir şehir.
Gelin, bu geleceği birlikte büyütelim
14–17 Aralık’ta Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonun da buluşalım.
Bu sadece bir şenliğe davet değil; kadınların güçlendiği, Samsun’un iyileştiği, yarının hep birlikte kurulduğu bir çağrıdır.