Her şeyin bir sonu var derler. Kültür Yolu Festivali de Samsun'da dolu dolu geçen günlerin ardından sona erdi. Geriye müzikle titreşen sokaklar, sanatla canlanan meydanlar ve "keşke hep sürseydi" diyen yüzler kaldı. Peki bu festival yalnızca birkaç konser, birkaç sergi ve kalabalık bir yaya trafiğinden mi ibaretti? Elbette hayır. Bu satırlar biraz da bunu kayda geçirmek için yazılıyor.
Şehrin ruhu sokağa çıktı
Festival boyunca Atatürk Bulvarı bir yürüyüş güzergâhı değil, bir kültür haritasına dönüştü. Kimimiz klasik müzikle yavaşladı, kimimiz grafiti duvarlarının önünde zamanın ritmini yakaladık. Etkinlik alanları sadece izlemek için değil, hissetmek için de vardı. Çocuklar hayal kurmayı, büyükler hatırlamayı öğrendi. Bazen bir sokak tiyatrosu, bazen geleneksel el sanatları stantlarıyla geçmiş ve gelecek yan yana yürüdü.
Kültür, sadece “eğlence” değildir
Festivali sadece "etkinlik takvimi" olarak görmek hata olur. Çünkü bu şehirde belki de ilk defa kültür, merkezi bir gündem oldu. Festival, sahne alan sanatçılardan daha çok sahneyi izleyen insanların tavrında anlam buldu. Kimi yerel sanatçılar ilk kez bu denli görünür oldu, kimi genç müzisyenler kalabalık önünde ilk notalarını duyurdu. Ve evet, bu da bir dönüşüm.
Eksikler de göz ardı edilmemeli
Kültür Yolu Festivali her ne kadar başarılı bir organizasyon olsa da, bazı aksaklıkları da not düşmek gerek. Özellikle ulaşım ve güvenlik konusunda zaman zaman belirsizlikler yaşandı. Program broşürleri yeterince yaygın değildi, bazı etkinlikler son anda iptal edildi ya da yer değişiklikleri duyurulmadı. Bu gibi durumlar, izleyici deneyimini doğrudan etkiliyor ve festivale gölge düşürebiliyor.
Kalıcı izler bırakmak mümkün mü?
En kritik soru ise şu: Kültür Yolu Festivali Samsun’da sadece birkaç haftalık bir coşku muydu, yoksa kalıcı bir kültürel ivmenin habercisi mi olacak? Bunun cevabı sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda değil, yerel yönetimlerde, üniversitelerde, sanatçılarda ve aslında bizde gizli. Çünkü kültür, ancak sahip çıkılırsa yaşar. Sahne kurulmadan da müzik yapılabileceğini hatırlamakla başlar belki bu süreç.