Birşeyler yolunda gitmediğinde mutlaka bir sorumlu aranır ve bulunur ve cezalandırılır.
Aslında bu sorunu çözme metodu değildir, sadece üstünü kapatma telaşıdır...
Herhangi bir şey geliştiğinde önce nedenleri araştırılmalı.
Neden oldu,
Nasıl oldu,
Niye oldu.
Sanırım artık bunu isteyende pek yok gibi..
Hafıza,
İnsan hafızası
Toplum hafızası
Veriler insan beyninde bilinç altına yüklenildiği gibi,
Toplumlarda da, toplum bilincine depolanır saklanır. Günü geldiğinde dışa çıkar.
Sağlıklı toplumlar, sağlıklı bireylerden oluşur.
Sağlıklı birey, iyi ve donanımlı bir eğitimle yetiştirilir.
Ekonomi,
Kitaplarda şöyle tanımlanır;
"Sınırsız insan ihtiyaçlarının, sınırlı kaynaklarla karşılanma şekli"
Tanımda da işaret edildiği gibi insan açlığının ve isteğinin sonu yoktur.
Fakat kaynaklar kıt olunca sorunlar da başlar.
Önemli olan konu tam da bu nokta da devreye giriyor. Nasıl yapmalı...
İnsanoğlu yüzyıllardır bu sorunun yanıtını arıyor.
Bilimle ilerleme, ilk çağdan bu güne gelişimimizi ve değişimimizi özetliyor bize aslında,
Eğitim düzeyimizi ve kalitemizi yükselttiğimizde, beraberinde uygarlığımız da yükseltmiş oluyoruz.
Bireysel ve toplumsal beklentilerimizi belirleyen en önemli etken, bilim ve bilimsel çalışmalardır.
Bugünün sorunlarını irdelediğimizde başvuru kaynağımız bilim olmalıdır.
Yoksulluk varsa, ekonomi bilimi.
Adalet yoksa, hukuk bilimi.
Cahillik sorunsa, eğitim bilimi
Örnekleri daha da çoğaltmak olası
Amacımız sorunları sarmal yapmak değil, sorunları akıl ve mantıkla çözmek.
Görüldüğü gibi, Bilim'e yaklaştığımızda çözebildiğiiz sorunlar, Bilim'den uzaklaştığımızda daha karmaşık hale geliyor.
Öncelikle eğitimle başlamalıyız.
Çağdaş, laik ve bilimsel eğitimle.
Üretmenin ve bilimsel üretmenin, çılgınca tüketimden çok daha kıymetli olduğunu öğretmekle başlamalıyız işlere.
Emeğin nasıl yüce bir değer olduğu öğretilmeli çocuklarımıza.
Alnımızın terlemeden ellerimizin nasırlaşmadan herhangi bir şeyin var olamayacağı öğretilmeli çocuklarımıza.
Birlikte çalışmanın, birlikte üretmenin ve adaletle bölüşmenin hazzı öğretilmeli çocuklarımıza.
Nazım Usta'nın da dediği gibi,
"Sen yanmazsan ben yanmazsam
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"
Çocuklara sanatı öğretmeli,
Öğretilmeli ki, bölünmenin değil, birlikte güç olmanın asıl olduğunu öğrenmeli Çocuklarımız.
Kısaca,
Bireysel ve toplumsal hafızamızı gözden geçirip
yeniden başlamalıyız..
Çok geç olmadan...