Ülkemiz savruluyor..

Şu an ülkemizde yaşanılanları anlamaya çalışıyoruz hep beraber fakat aklın ve mantığın almadığı işler oluyor. 100 yıllık Cumhuriyetin geldiği son nokta; yasalar ve anayasa yok sayılıyor. İnanılmaz derecede bir akıl tutulması bir yok sayma politikası izleniyor Oysa Biz birlikte yaşamanın yollarını bulmalıyız. 

Dünyanın da kalbi olarak bilinen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı şu an tutuklu ilçe belediye başkanları tutuklu sanatçılar tutuklu gazeteciler yazarlar tutuklu yani başka bir deyişle resmi ilan edilmemiş bir şekilde şu an ülkede sıkıyönetim durumdayız

Bilinenin aksine iktidara karşı düşünülen darbe şu an muhalefete ve halka karşı yapılıyor. Bu ülke çok darbeler çok sıkı yönetimler gördü fakat ilk kez bir sivil darbe ile karşı karşıya bunu yaratanlar artık oturup düşünmelidirler ki Bu sadece bir kişinin bir kurumun ya da bir ya da bir partinin sorunu değil, alınan bu yanlış kararlarla beraber ekonominin de bir çıkmaza girdiğini görüyoruz borsa defalarca kesintiye uğradı dövizler arttı bütçe açığı fazlalaştı zar zor biriktirilen döviz rezervi yerlere düştü. 

Uygulanan Bu kurallar alınan yanlış kararlar ülkenin yurt dışındaki itibarını da zedelemektedir Maliye Bakanının aylarca yurt dışında dolaşıp yatırımcı ararken şu an düşürüldüğü durum işler acısı hangi yatırımcı ülkenin şu andaki durumuna gelip bir yatırım yapmayı düşünür, mümkün mü..!! 

Oysa Bizler şu anda emeklinin çalışanın işçinin köylünün sorunlarını tartışmamız gerekirken şimdi hiç yoktan ülkenin kaosunu konuşuyoruz ülke yarın nereye gidecek Onu konuşuyoruz. Ilgililer artık aklını başına almak durumundalar ülke nereye gidiyor.. 

Bir an önce fabrika ayarlarımıza dönüp demokratik bir ortamda ülkemizin geleceği hakkında karar almak durumundayız. Bir an önce seçimler yapılmalı ülke parlamenter sisteme geçiş yapıp her şeyin normale dönmesini sağlamalıyız. 

Bu ülke birçok kez kesintilere uğrayarak çeşitli kamplara bölünmüştür ve bundan hiç kimsenin de bir çıkarı olmamıştır. Şimdi tekrar halk bölüştürülüyor ayrıştırılıyor ve ötekileştiriliyor bundan bir an önce vazgeçip ülkenin sakinliğe demokratik bir ortama girme ihtiyacımız vardır. 

Sonuç olarak;

Güçler ayrılığı denklemini kurup demokratik ortama geçmek ve sistemi tekrar baştan fabrika ayarlarına getirmek durumundayız. Herkes bilmelidir ki halka rağmen bir şey yapılamaz.