usd
39,5851
eur
45,6681
gbp
53,6762
gram-altin
4.328,32
ceyrek-altin
7.076,80
cumhuriyet-altini
29.500,00
btc-USD
105.044,11
btc-turk-lirasi
4.146.624
ethereum-USD
2.518,90
Tolga Birgücü yazdı: Samsun'un kültür tabutları!
yazar
Gazete Arena Genel Yayın Yönetmeni
Tüm Yazıları

Tolga Birgücü yazdı: Samsun'un kültür tabutları!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Samsun, Karadeniz’in kıyısında yalnızca coğrafi değil, tarihî olarak da önemli bir şehir. 
Ancak ne yazık ki bu şehir, kültürel mirasına sahip çıkma konusunda sınıfta kalıyor.

Evet, Samsun tarih ile modernitenin omuz omuza yürüdüğü bir şehir olabilirdi; ama bugün baktığımızda bu yürüyüş, vizyonsuzluk ve ihmalkârlık yüzünden sekteye uğramış durumda.
Kent merkezindeki tescilli yapılar göz göre göre yok ediliyor. 
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından koruma altına alınan tarihi binalar, kamu kurumlarına ya da eğitim kurumlarına tahsis ediliyor.

Bu durum, “en azından kullanılıyor” diye savunulabilir. 
Ancak asıl soru şu: Kullanmak mı istiyoruz, korumak mı? 
Bu binalar bize sadece oda oda dağıtılıp tüketilsin diye mi emanet edildi?
***
Bugün Samsun’un merkezindeki pek çok tescilli bina içten içe çürüyor. 
Tahta kuruları duvarları kemiriyor, tavanlar dökülüyor, tarih kokan yapılar çaresizce sessizliğe gömülüyor. 
Üstelik bir de bu yapılara devasa reklam afişleri asılıyor! 
Yönetmeliğin açıkça koyduğu ölçülere kimse uymuyor, denetleyen yok, hesap soran yok. 
Binalar afişlerle adeta kamufle ediliyor; görsel değil, kültürel bir kirlilik yaratılıyor.
Bu kente yazık oluyor. 
Binaların yalnızca fiziksel olarak değil, ruhen de yok oluşuna seyirci kalıyoruz. 
Üstelik bunu sorumluluk sahibi olması gereken kurumların bizzat elinden yaşıyoruz. 
Bu nasıl bir kültür politikasıdır? 
Bu nasıl bir şehir yönetimidir?
Daha da trajik olanı, örneklerin artık alışkanlık hâline gelmiş olması. 
Saathane Meydanı’nda üzeri betonla örtülen Samsun Kalesi’nin surlarını unutmadık. 
O da“koruma”adı altında yapılan bir kıyımdı.

Bugün aynı ilgisizlik, aynı hoyratlık başka yapılara da bulaşmış durumda. 
Saymakla bitmeyecek hale geldi. 
Zaten kent merkezinde korumaya değer kaç bina kaldı ki? 
İki elin parmaklarını geçmiyor. 
Onlara da göz göre göre kıyılıyor.
Unutulmamalıdır: Tarihi yaşatamayan bir şehir, kendi geleceğini de inşa edemez. 
Hafızasını silen toplumlar, kimliksizliğe mahkûmdur. 
Samsun’un kaderi, bu vurdumduymazlığa teslim edilemez. 
Kültür mirası heba edilecek bir yük değil, sahip çıkılması gereken bir onurdur. 
Bugün sorumluluk almazsak, yarın hiçbir hakkımız kalmayacak.
Artık güzel cümlelerle durumu yumuşatmayı bırakalım. 
Samsun’un tarihî binaları çürüyor. 
Üstelik bu çürüme kader değil, açık bir ihmalkârlığın sonucu.
Ve bu kentin sessiz kalan her duvarı, aslında hepimize yüksek sesle hesap soruyor.

Sevgi ve saygıyla...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *