usd
39,3321
eur
45,7145
gbp
53,6477
gram-altin
4.284,09
ceyrek-altin
7.004,48
cumhuriyet-altini
28.931,00
btc-USD
107.333,48
btc-turk-lirasi
4.224.009
ethereum-USD
2.757,03
Ümit Özçelik'in kaleminden: Gençlik ve Sorunları..

Ümit Özçelik'in kaleminden: Gençlik ve Sorunları..

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Gençlik Susuyor, Hükümet Duymuyor

Bir ülkenin geleceğini anlamak istiyorsanız gençlerine kulak verin. Onların umutlarına, kaygılarına, hedeflerine... Ne yazık ki bugün bu ülkede gençler ya susturulmuş ya da çoktan konuşmaktan vazgeçmiş durumda. Üniversite mezunu işsizliği rekor kırarken, eğitim sistemi her sene başka bir deneye kurban giderken, gençliğin en çok duyduğu şey “sabredin” oluyor. Ama sabrın da bir sınırı var.

Bugün gençler geçinemiyor. Yıllarca emek verip üniversite bitiren bir birey, asgari ücretle iş bulduğuna sevinmek zorunda kalıyor. Kiralar maaşları sollamış, gelecek planı yapmak hayal olmuş. Kendi ayakları üzerinde durmak isteyen milyonlarca genç, ya ailesine mahkûm ya da yurt dışına gitmenin yollarını arıyor. Nitelikli beyinler, daha adil bir yaşam arayışıyla ülkeyi terk ediyor. Buna "beyin göçü" değil, "umut kaçışı" demek belki de daha doğru olur.

Peki hükümet ne yapıyor? Maalesef çoğu zaman ya sorunun varlığını inkâr ediyor ya da gençleri “nankörlükle” suçluyor. Oysa gençlerin sorunu tembellik ya da şımarıklık değil; sistematik olarak görmezden gelinmek. Gençlik politikaları kâğıt üzerinde kalıyor, karar alma süreçlerinde gençlerin sesi duyulmuyor. Gençlere sadece oy zamanı hatırlanan bir kitle gözüyle bakılıyor.

İktidar, gençliğin sesine kulak vermek yerine, onları şekillendirmeye çalışıyor. “Makbul gençlik” yaratma çabası, özgür düşünen bireyleri değil, itaat eden kitleleri ön plana çıkarıyor. Oysa bu ülkenin gençleri sorgulayan, eleştiren, üreten bireyler olmak istiyor. Ve en önemlisi, sadece yaşamak değil, insanca yaşamak istiyor.

Bugün bir tercih yapılmalı: Ya gençleri anlamaya çalışan, onların önünü açan bir yaklaşım benimsenecek ya da her geçen gün umudunu kaybeden, kendini yabancı hisseden bir gençlik yaratılmaya devam edilecek.

Unutmayalım, gençlerin kaybettiği her gün, ülkenin de geleceğinden eksilen bir gündür.

Eğitim Var, Umut Yok

Eğitim sistemi yıllardır yapboz tahtasına dönmüş durumda. Her gelen bakanla değişen müfredatlar, sınav sistemlerindeki ani dönüşler ve nitelikten çok niceliğe odaklanan politikalar, gençlerin hem akademik gelişimini hem de psikolojisini derinden etkiliyor. Öğrenciler neye çalışacağını bilemez halde, öğretmenler ise sistemin yükü altında eziliyor.

Üniversiteler nicel olarak çoğaldı, ama nitelik? Her yıl binlerce mezun veriliyor, ancak mezun olanların çoğu iş bulamıyor. Çünkü verilen diplomaların piyasada karşılığı yok. Teoriyle pratiğin arasındaki uçurum büyüdükçe, gençler iş dünyasının değil, işsizliğin eşiğine mezun oluyor.

Diplomalı İşsizlik: Yeni Normal

İstihdam sorunu, gençliğin belini büken en büyük sorunlardan biri. Üniversite mezunu bir genç, yıllarını verdiği bölümden mezun olduktan sonra, kendi alanında iş bulamıyor. Çoğu zaman, farklı sektörlerde asgari ücretle çalışmak zorunda kalıyor. Bu da gençlerde ciddi bir aidiyetsizlik ve umutsuzluk yaratıyor.

Genç girişimcilik desteklenmiyor, liyakat sistemi zayıf, torpil ve kayırmacılık ise hâlâ yaygın. Bu koşullarda genç bir bireyin yalnızca kendi emeğiyle yükselebilmesi neredeyse imkânsız hale geliyor.

Sonuç? Gençler ya pasifleşiyor, ya da bavulunu toplayıp başka ülkelerde yeni bir hayat kurma çabasına giriyor

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *