

Tolga Birgücü yazdı: Tarlada çöküş, fabrikada umut!
Samsun, bir zamanların bereketli tarlalarıyla, ülke ekonomisinin tarımsal lokomotiflerinden biriydi.
Ancak bu tablo giderek silikleşiyor.
Yeni yayımlanan ‘Samsun İktisadi Raporu 2024’, kentteki ekonomik yönelimi çarpıcı bir netlikle gözler önüne serdi: Samsun artık toprağa değil, betona ve makinaya yatırım yapıyor.
Ocak-Ağustos 2023 döneminde sanayiye 118 yatırım teşvik belgesi verilirken, tarıma yalnızca 1.
Evet, sadece bir adet.
Rakam değil, adeta sembol.
Bu, tesadüf değil.
Bu, planlı bir dönüşümün sonucu.
Peki bu dönüşümün kazananı kim olacak, kaybedeni kim?
İşte asıl mesele burada.
***
Sanayiye yönelmek bir tercihtir.
İstihdam yaratır, ekonomik büyüme sağlar.
Fakat mesele, kent kimliği ve sürdürülebilirlik olduğunda bu tercihin getirdiği faturayı da görmezden gelemeyiz. Samsun’un bereketli ovaları, stratejik konumu ve tarım potansiyeli, yıllardır bu kenti besleyen ana damardı.
Şimdi o damar kesiliyor.
Sanayiye yönelim hız kazanırken, tarım yatırımlarındaki bu duraklama, kırsal göçü, gıda güvenliğini ve yerel üretimi tehdit ediyor.
***
Sanayi Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değerinin 2,3 milyar dolardan 2,9 milyar dolara çıkması önemli.
Ancak tarımın 10 yılda değer kaybetmesi, hatta Türkiye ortalamasının da gerisinde azalması, geleceğe dair kırmızı alarm veriyor.
Gıda enflasyonunun çift hanede olduğu, ithalatla sofraların dolduğu bu ülkede, tarımı böylesine ikinci plana atmak büyük bir risk.
***
Samsun’un kalkınma hamlesi sadece sanayiye yaslanmamalı.
Tarımda modernizasyon, kooperatifleşme, sulama altyapıları gibi alanlara da teşvik sağlanmalı.
Çünkü bir kenti fabrika dumanları değil, dengeli kalkınma ayakta tutar.
Samsun bir kavşağın eşiğinde: Ya üretim çeşitliliğini koruyarak sürdürülebilir kalkınmayı tercih edecek, ya da bir yönü parlatırken diğerini karartacak.
Bugün tarlaya yatırım yapılmazsa, yarın sanayiye bile yem sağlayacak bir kaynak bulunamayabilir.
Sevgi ve saygıyla...