Bayramlar, Hatırlamanın ve Hatırlanmanın Zamanıdır
Kimi zaman hızla akan hayatın içinde bir soluklanma fırsatıdır bayramlar.
Koşturmacanın, telaşın, geçim derdinin ve gündelik yorgunlukların arasında, içimizi ısıtan eski bir ses gibi gelirler.
Unuttuğumuzu sandığımız değerleri yeniden hatırlatır bize: paylaşmayı, şükranı, affetmeyi, el uzatmayı...
Kurban Bayramı da tam olarak böyle bir çağrıdır. Sadece bir ibadeti yerine getirmek değil; aynı zamanda bir vicdan muhasebesidir.
İhtiyaç sahibini gözetmek, komşuyu kollamak, büyüklerin elini öpmek, uzak düşmüş dostlara selam vermek içindir bu günler.
Bayramın ruhu; mahalle aralarında yükselen et kokusundan, kapı kapı dolaşan çocuklardan, bir telefonla sevinen yaşlı kalplerden ibarettir belki de.
Sofrada bir tabak daha açabilmek, kalpte bir kırgınlığı daha silebilmek bayramın en güzel tarafıdır.
Bugün bir parça eti paylaşmak, yarın bir lokma ekmeği birlikte yemenin yolunu açar. Bugün hatır sormak, yarın omuz omuza vermenin ilk adımıdır. Bayramlar, aslında kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, neyi unutmamamız gerektiğini fısıldar kulağımıza.
Bu bayram da bize yeniden kendimizi hatırlatsın. Dargınlıkların yerini barış alsın, uzaklıkların yerini yakınlık... Ve unutmadan; sadece bayramlarda değil, her zaman hatırlayalım birbirimizi.
Tüm okurlarımın Kurban Bayramı'nı içtenlikle kutluyor, sağlık, huzur ve bereket içinde nice bayramlara ulaşmanızı diliyorum.
Kalın sağlıcakla.