Kadın Emeğiyle Kurulan Kooperatiflerin Bereketli Sırrı
Samsun’a yolu düşenler bilir; Karadeniz’in bu incisi sadece denizin mavisini ve yeşilin binbir tonunu değil, güçlü kadınların hikâyelerini de saklar. Son yıllarda bu hikâyeler, ilmek ilmek, fındık fındık, reçel reçel kadın kooperatifleri çatısı altında ete kemiğe büründü.
İlk bakışta sadece yöresel ürünlerin üretildiği ve satıldığı birer işletme gibi görünen bu kooperatifler, aslında çok daha fazlasını ifade ediyor. Perdenin arkasında ekonomik özgürlük, dayanışma ve yeniden kurulan hayatların sahnesi var. Salıpazarı’nda fındığı uluslararası standartlara taşımaya çalışan bir kadın, Bafra’da annesinden öğrendiği tarifi markalaştıran bir girişimci… Onlar sadece aile bütçesine değil, tüm Samsun ekonomisine de can suyu veriyor. Vezirköprü Nerik örneğinde olduğu gibi, bu kooperatifler yönetimsel ve finansal açıdan da ne kadar güçlü çalışabileceklerini kanıtlıyor. Rakamlar, duygusal bir hikâyeyi kuru bir istatistik olmaktan çıkarıp “Kadın yapar!” gerçeğini somutlaştırıyor.
Kooperatiflerin bir diğer katkısı ise üreticiyi doğrudan tüketiciyle buluşturmaları. Tarladan sofraya uzanan bu kısa tedarik zinciri, ürünlerin doğallığını ve güvenilirliğini korurken üreticinin emeğinin karşılığını almasını sağlıyor.
Bugün Samsunlular biliyor:Kooperatiften alınan her ürün, bir kadının emeğine, ayakta durma mücadelesine verilen destektir. Bu, sadece bir alışveriş değil; yerel üretime ve kadınların güçlenmesine yapılan sosyal bir yatırımdır.
Artık bu başarıyı Samsun’un sınırlarının ötesine taşımamız gerekiyor. Kadın kooperatiflerinin potansiyelini zirveye çıkarmak ve sürdürülebilir kılmak için güçlü kurumsal destekler şart. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri kooperatif ürünlerine kamu alımlarında öncelik verebilir; üniversiteler e-ticaret, markalaşma ve ürün geliştirme eğitimleriyle katkı sağlayabilir. Ortak kullanılabilecek “Kadın Emeği Satış ve Lojistik Merkezleri” kurulabilir. Kamu kurumları hibe, kredi ve teşvikler konusunda düzenli bilgilendirme ve ücretsiz danışmanlık desteği verebilir.
Samsun’un kadın kooperatifleri, sadece ürettikleri reçellerle değil, yarattıkları umutla da hayatımızı tatlandırıyor. Onlara verilecek her destek, Samsun’u daha güçlü, daha zengin ve en önemlisi daha eşit bir şehir yapacaktır. Gelin, bu enerjiyi tüm ülkeye yayalım!
Hicran Karadoğan KINIK
Sosyal Hizmet Uzmanı