Sınıfa ilk girdiğimde fark ettim ki, her çocuk dünyayı kendi penceresinden görüyor. Bazısı sessizce izleyerek öğreniyor, bazısı dokunarak, bazısı hareket ederek. Ve bu fark, bazen küçük bir oyunda, bazen basit bir etkinlikte ortaya çıkıyor.
Geçen yıl bir beden eğitimi dersinde, öğrencilerle grup oyunu oynuyorduk. Bir öğrenci, arkadaşlarıyla eşleşip topu paslaşma da zorlanıyordu. İlk başta düşündüm, acaba bu çocuğun yeteneği mi yetersiz? Sonra bireysel bir koordinasyon çalışması yaptık; gözlerimle gördüm ki, aynı öğrenci adeta parlıyordu. Her hareketi özgüven doluydu, yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. İşte o an anladım ki, bazı çocuklar grup içinde başarısız görünebilir ama kendi yolunu bulduğunda gerçek potansiyelini ortaya koyar.
Bir başka gün, öğrencilerle serbest koşu yaptık. Bazısı önde koşuyor, bazısı arkada. Bir çocuk yavaşça kendi temposunda ilerliyor, terliyor ama yüzündeki kararlılık göz kamaştırıyor. Sonra yanına gidip, “Harika gidiyorsun, pes etme” dedim. Ders sonunda o öğrenci, “Hocam, kendimi hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim” dedi. İşte beden eğitimi sadece fiziksel kazanım sağlamıyor; kaygıyı azaltıyor, özgüveni yükseltiyor ve çocukların içsel motivasyonunu besliyor.
Bazen öğrenciler “Hocam, neden sadece sınavla ilgilenmiyoruz?” diye soruyorlar. Ben de gülümsüyor ve cevaplıyorum: “Çünkü öğrenmek sadece kitaplardan gelmez, bazen koşarken, bazen oyun oynarken gelir.” Gerçekten de öyle; bir öğrencinin topu yakaladığı, bir engeli aştığı veya küçük bir koordinasyon oyununda başarı sağladığı an, onun akademik başarıya yaklaşmasını da kolaylaştırıyor. Kaygısı azalıyor, dikkatini topluyor ve ertesi gün derse daha motive geliyor.
Eğitim sistemimiz çoğu zaman akademik başarıya odaklanıyor ve fiziksel aktivitelerin, sporun, beden eğitimi derslerinin önemini göz ardı ediyor. Oysa bir çocuğun ruhsal ve bedensel sağlığı, onun akademik başarısını doğrudan etkiliyor. Beden eğitimi ve spor, çocukların kendi yeteneklerini keşfetmesini, kendine güven kazanmasını ve kaygılarını yönetmesini sağlayan köprülerdir.
Özetle, her çocuk kendi yolunda eşsizdir. Öğrenme tarzları farklıdır ve her biri farklı bir ritimde ilerler. Beden eğitimi ve spor, bu yolculukta hem rehber hem destek olur. Akademik başarı sadece notlarla ölçülmez; özgüven, motivasyon ve sağlıklı bedenle anlam kazanır. Ve biz öğretmenler, onların bu yolculuğunda sadece birer rehberiz; her çocuğun kendi ritminde büyümesine izin verdiğimizde, gerçek öğrenme başlar.